Yoga düşüncesinin temelleri


Yoga düşünce sisteminin temelini, Yama ve Niyama olarak adlandırılan ahlaki ilkeler oluşturur. Gelenekte sekiz kollu bir sistem olarak bilinen Yoga’nın diğer kolları –Asana (Yoga duruşları), Pranayama (nefesin düzenlenmesi ve kontrolü), Pratyahara (duyuların dizginlenmesi ve içe yönelme), Dharana (konsantrasyon), Dhyana (meditasyon) ve Samadhi (mutluluk ve erinç hali)- bu prensiplerin üzerinde yükselir. Bilinçteki gelişim de bunu takip eder…

Patanjali’nin Yoga Sutralarında(*) ve Bhagavat-Gita’da(**) bu ilkeler üzerinde önemle durulur.

YAMA
Toplumsal kurallardır. Yama, B.K.S. Iyengar’ın da tanımladığı gibi, ‘‘Yoga ağacının köklerini oluşturur’’.

Yama’nın beş ilkesi vardır:

•    Ahimsa; incitmemek, zarar vermemek anlamına gelir. Kendimize ve diğer tüm varlıklara saygı ve sevgi, şefkat duymak, dostça davranmaktır; bilerek, isteyerek incitmemektir. Dedikodu yapmamak ya da kimseyi yargılamamak da buna dâhildir. Kısaca; Ahimsa, hayata saygı duymaktır.

•    Satya; dürüst olmak, doğruyu söylemek ve sözünde durmaktır. İnsan öncelikle kendine karşı dürüst olmalıdır ki, başkasına da öyle davranabilsin. Ancak, incitmeden doğruyu söylemek her zaman mümkün olmayabilir. Konuşmadan önce etraflıca düşünmekte fayda vardır. Gerçeği söylemek üzücü, incitici olacaksa ya da kavgaya neden olacaksa, susmak daha iyidir. ‘‘Söyledikleriniz doğru olsun ama her doğruyu söylemeyin’’ cümlesiyle ifade edilmek istenen, tam da budur. Böylece Satya, Ahimsa’yı çiğnemeden uygulanmış olur.

•    Asteya; çalmamak, bize ait olmayanı ya da hak etmediğimiz şeyi almamak veya kullanmamak, sunulmayanı almamak, aynı zamanda her sunulanı da almamaktır. Bu, maddi-manevi her şey için geçerlidir. Günlük hayatta Asteya’nın ihlaliyle sıklıkla karşılaşırız; örneğin bir kişinin düşüncelerini veya davranışlarını yargılayıp onu değiştirmeye çalışmak, gereksiz konuşmalarla başkasının zamanını almak ya da tembellik yapıp işi ertelemek gibi…

•    Brahmacharya (Brahmacarya); nefsine hakim olmak, duyularını kontrol etmek ve her türlü aşırılıktan uzak durmaktır.
Bhagavat-Gita  VI. Bölümde Brahmacharya şöyle anlatılır;

‘‘Ne aç kalan birliğe erer
Ne tıka basa yemek yiyen
Ne geceyi gündüze katan
Ne de çok uyuyup gevşeyen (16)
Dengeli beslenen, ne az ne çok uyuyan
Dinlenmeyi bilen, aşırıya kaçmayan
İş yaparken kendisini parçalamayan
Yoga’yla çözülür, kurtulur acılardan’’ (17)

•    Aparigraha; açgözlülükten kaçınmak, elindekinin kıymetini bilmektir. Elindekinden hoşnut olan kişinin gözü başkasının eşyasında, malında, sosyal konumunda, hayat şeklinde vs. olmaz. Bir diğer deyişle; Aparigraha, Asteya ile birlikte gerçekleşir.

NİYAMA
Kişisel disiplin için düzenlenmiş prensiplerdir. Niyama, ‘‘Yoga ağacının gövdesini oluşturur’’.

Beş Niyama vardır:

•    Saucha (Sauca); İçsel ve dışsal temizlenme, arınma, saflıktır. Bedenimizin, duygu ve düşüncelerimizin, konuşma, yazma vs. tüm eylemlerimizin saf ve temiz olmasıdır. Temizlik (iç-dış) ve düzen olmadan özdenetim yapılamaz. Bedenin ve zihnin temiz tutulmasında Yoga etkin bir yoldur. Brahmacharya olmadan Saucha’ya ulaşılamaz, ikisi beraber gerçekleşir.

•    Santosha (Samtosha); Hoşnutluk, rıza gösterme, memnuniyet, huzur ve rahatlıktır.
Halinden memnun, hoşnut olabilmek için aşağıdakiler önerilir;

– Düşüncelerimizin, istekler tarafından kontrol edilmesine izin vermemek,
– An’da, sakin kalmak,
– Sade bir hayat sürmek,
– Elimizdekiyle yetinmek, açgözlü olmamak,
– Hayata güvenmek,
– Deneyimlerden ders almak.

Aparigraha olmadan Santosha  gerçekleşemez.

•    Tapas; Sadelik; saf niyet; özdisiplindir. Amaç, bedenin ve zihnin sadeleşmesidir. Yalnızca acıkınca yemek; yerken acele etmemek, aşırıya kaçmamak, vücudu abur cuburla doldurmamak vb.; doğru duruş, doğru nefes bedeni sadeleştirir. Tapas’ın bir diğer anlamı, içteki ateştir; yararsız düşünce, arzu ve istekleri ‘‘yakarak, yok ederek’’ zihni sadeleştirmektir. Böylece tüm eylemlerimiz; özetle hayatımız  sadeleşir.

•    Svadhyaya; Kendini inceleme, özvarlığını araştırma anlamına gelir. Hayata gelme amacının sadece yemek-içmek, üremek gibi temel içgüdüler, para ve mal-statü kazanmak olmadığını idrak eden kişi, özvarlığını merak etmeye, araştırmaya, okumaya ve düşünmeye başlar..

•    Ishwara pranidhana (Isvara pranidhana); Tüm eylemlerimizi Tanrı’nın ayağının dibine bırakmak anlamına gelir. Burada kastedilen, herhangi bir eylemde bulunurken karşılık (para, statü, takdir, ilgi vs.) beklememek ve hayata güvenmektir. Karşılığında elde edeceğimiz maddi kazancı düşünmeden elimizden gelen en iyi şekilde işimizi yapmak ya da teşekkür edilmeyi beklemeden ihtiyacı olan birisine yardım etmek, destek olmak gibi davranışlar buna örnek gösterilebilir.

Görüldüğü gibi Yama ve Niyama, birbirini destekleyen, tamamlayan ilkeler olup, insanın sıkıntıya girmesi için değil, tersine rahat ve huzurlu bir yaşam sürmesi amacıyla düzenlenmiştir.

Bu ilkeler temel alınarak uygulandığında Yoga çalışmaları gerçek amacına ulaşmış olur. Böylece, düzgün duruş doğru nefese; düzgün nefes yapıcı düşünceye; düzgün düşünme de düzgün, huzurlu bir yaşama rehberlik eder..

_______________________________________________________________________________________________________________________
(*)Konsantrasyonun Gücü, Okyanus Yayınları, 2006, Swami Prabhavananda/Christopher Isherwood
(**)Bhagavat-Gita, Yol Yayınları, 2001, Çeviri: Ömer Cemal Güngören